EMDR TERAPİSİ UZMAN VE DENEYİMLİ PSİKOLOG GÖZÜNDEN TÜM DETAYLARI İLE
EMDR Terapisti Psikoterapist Dr. Hüseyin Dogan, PhD
Zihnimizdeki Bozuk Yangın Alarmı
19 yıllık meslek hayatım boyunca gördüm ki, insan ruhu kendi kendini korumak için tasarlanmış muhteşem bir sisteme sahiptir. Bu sistemi, evimizdeki bir yangın alarmı gibi düşünebilirsiniz. Görevi basittir: Gerçek bir tehlike olduğunda, yani bir yangın çıktığında, bizi uyarmak için çalmak.
Travma, o sistemin gerçekten de bir yangınla karşılaştığı andır. Alarm, olması gerektiği gibi, tüm gücüyle çalmıştır. Sizi korumak için bedeninizi ve zihninizi “kaç, savaş ya da don” moduna geçirmiştir. Buraya kadar her şey normal. Alarm görevini yapmıştır.
Asıl sorun, yangın bittikten sonra başlar. Bazen, yangının dehşeti o kadar büyük olur ki, alarm sistemi arızalanır ve “AÇIK” konumda takılı kalır.
İşte travma sonrası stres budur: Sürekli çalan, bozuk bir yangın alarmı.
Yangın çoktan sönmüş, tehlike geçmiştir. Ama o alarm, en ufak bir duman şüphesinde bile sanki tüm ev alevler içindeymiş gibi çığlık çığlığa çalmaya devam eder. Mutfakta pişen bir yemeğin kokusu, egzoz dumanı, bir filmdeki siren sesi… Normalde zararsız olan bu şeyler, bozuk alarm için birer “yangın” işaretidir.
Ve alarm her çaldığında, siz de yangın anındaki o dehşeti, o kalp çarpıntısını, o buz kesen korkuyu yeniden yaşarsınız. Bir süre sonra hayat, o alarmı neyin tetikleyeceğini bilmeden, sürekli parmak ucunda yürümek zorunda kaldığınız bir mayın tarlasına döner. Evinizin içinde, kendi zihninizin içinde esir kalırsınız. Çoğumuz bu alarmı susturmak için yanlış şeyler deneriz: Kulaklarımızı tıkarız (duygusal hissizleşme), alarmı duvardan söküp atmaya çalışırız (kaçınma davranışları) ya da ona bağırırız (kendimizi suçlama). Ama hiçbiri işe yaramaz, çünkü sorun alarmın sesinde değil, takılı kalan anahtarındadır.
İşte EMDR terapisi, o takılı kalmış anahtarı düzelten bir “sistem uzmanı” gibidir.
Benim emdr terapisti olarak görevim, bu özel alarm sisteminin nasıl çalıştığını bilmektir. EMDR protokolü ise, o anahtarı sıfırlamak için gereken “özel yeniden başlatma komutudur.”
Seans sırasında emdr psikologu ya da emr terapisti olarak yaptığımız o ritmik göz hareketleri, dokunuşlar ya da sesler, rastgele şeyler değildir. Onlar, sistemin ana işlemcisine, yani beyninize gönderilen özel bir koddur. Tıpkı bir bilgisayarı güvenli modda yeniden başlatmak gibi… Bu ritmik sağ-sol uyarımı, beyne şu mesajı verir:
“Dikkat. Şu anki sinyal bir tehlike değil. Bu, sistemi yeniden kalibre etme komutudur. Lütfen anahtarı kontrol et ve ‘KAPALI’ konuma getir.”
Bu komut sayesinde beyin, emdr terapistinin yardımı ile normalde korkudan dolayı ulaşamadığı o sıkışmış anahtara nihayet erişebilir. O anının “tehlike geçti” bilgisini dosyasına işler ve anahtarı olması gereken konuma getirir.
EMDR Terapisinin sonunda ne olur?
Alarm sisteminiz sökülüp atılmaz. Çünkü ona ihtiyacınız var. O, tamir edilir ve yeniden kalibre edilir. Artık mutfaktaki yemek kokusuyla değil, sadece gerçek bir yangın tehlikesi olduğunda çalacaktır.
Böylece, evinizin içinde yeniden huzurla dolaşabilirsiniz. Artık sürekli bir alarm sesiyle değil, kendi düşüncelerinizin sessizliğiyle baş başa kalırsınız. Zihninizin kontrolü yeniden size geçer.
Kısacası EMDR, bozuk alarmı susturma ve size evinizin huzurunu geri verme sanatıdır.
Bu emdr terapi yöntemi özetle, beynin travmatik bilgiyi işleyip tamamlayamadığı o süreci yeniden başlatmak için geliştirilmiştir.
Seanslarda kişi, travmatik bir anıya odaklanırken, aynı anda sağ ve sol beyin yarım kürelerini sırayla uyaracak bir ritim devreye girer. Bu ritim göz hareketleriyle, sesle ya da dokunsal uyaranla sağlanabilir.
Bu durum beyne aslında bir çeşit “şimdi güvendesin, bilgiyi işleyebilirsin” sinyali verir. Beyin, rüya görme evresinde (REM) yaptığı işleme sürecine benzer şekilde bu anıyı yeniden gözden geçirmeye başlar.
Sonuç olarak;
- Amigdala artık sürekli alarm çalmayı bırakır,
- Hippokampus anının yerini ve zamanını netleştirir,
- Prefrontal korteks kontrolü geri alır ve der ki:
- Bu yaşandı, evet. Ama artık burada değil. Tehlike geçti. mesajını verir.
Beyin, anıyı duygu yüklü bir tehdit olmaktan çıkarıp geçmişte yaşanmış bir deneyim olarak saklamaya başlar.
Aşağıda emdr terapisi hakkında merak edilen soruların yanıtlarını bulabilirisiniz?
EMDR Terapisi Nedir?
EMDR’ın açılımı, İngilizce “Eye Movement Desensitization and Reprocessing” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta ve Türkçe’ye Göz hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme yöntemi olarak çevrilebilecek psikoterapi yöntemidir.
1. EMDR Tedavisi Fobiler, Panik Atak Bozukluğu, Agorafobi ve Diğer Özgül Fobiler (Kedi, Hamamböceği Köpek Fobisi Gibi) Tedavisinde Etkili Midir?
EMDR’ın açılımı, İngilizce “Eye Movement Desensitization and Reprocessing” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta ve Türkçe’ye Göz hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme yöntemi olarak çevrilebilecek psikoterapi yöntemidir.
EMDR tedavisinin fobilerin tedavisinde etkili olduğu konusunda çok fazla bilgi vardır. Ancak yapılan çalışmalar herkeste etkili olmadığını göstermemiştir. Ancak rahatsız edici travmatik anılara dayalı gelişen fobilerde etkili sonuç alınmaktadır (Travmatik bir yaşantıyı izleyen fobi ve anksiyete bozukluklarını tedavi etmede çok etkilidir. Örneğin köpek ısırmasından sonra köpek fobisi geliştiyse). Bununla birlikte hangi nedenden dolayı geliştiği bilinmeyen fobi ve anksiyete sorunlarında daha az ekilidir (Örneğin hayatında hiç yılanla ya da örümcekle kötü bir yaşantısı olmayan ama yılan fobisi olan kişilerde daha az ekilidir.
2. EMDR Tedavisi Her Psikolojik Sorunda Uygulanır Mı?
Hayır.
EMDR tedavisi travmatik anıların tedavisi için geliştirilmiştir ve araştırmalar travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde etkinliğini göstermiştir. Ancak üzücü ya da travmatik bir olay ya da deneyimin ardından ortaya çıkan diğer bozuklukların azaltılmasında ve ortadan kaldırılmasında da oldukça etkilidir. Aşağıda ayrıntılarını bulabilirsiniz
3. EMDR Terapisi Nasıl Etkili Olmaktadır?
Fiziksel bir yaramız olduğunda nasıl vücudumuz ortamda olumsuz şartlar yoksa bu yarayı kendi kendine iyileştirebiliyor ancak bu iyileşme süreci yaranın oluştuğu yer, şiddetine göre değişkenlik gösteriyorsa; psikolojik dünyamızda da açılan yararlar olumsuz şartlar oluşmadığı sürece kendi kendine doğal bir şekilde iyileşebilme potansiyeline sahiptir.
Ancak yine bu yaralanmanın ne zaman oluştuğu ve ruhsal dünyamızın bu psikolojik travmanın oluştuğu zamanda başedebilecek gücünün olmasına göre iyileşme süreci değişecektir. Ancak bazı durumlarda bu doğal iyileşme süreci bazı nedenlerden dolayı kesintiye uğrayabilir.
Nasıl ki fiziksel bir yaralanma sonucunda oluşan yaramızı steril bir ortamda tutamazsak ve olumsuz dış etkilerden koruyamazsak o yaranın iyileşme süreci uzayacak ve kötüleşecek ise aynı şekilde yaşanan olumsuz olayın yol açtığı psikolojik travma da uygun olmayan koşulların varlığında kendi kendine iyileşemez. Travmatik yaşantıların ne zaman olduğu (çocukluk dönemi), ne kadar sürdüğü (ne kadar maruz kaldığımız), tetikleyecilerinin olup olmaması (hala travmayı hatırlatacak olayların olup olmaması) uzman psikolog ve psikoterapist desteği alınıp alınmadığı, olumsuz yaşantının kişi için olan anlam ve önemi, travmatik yaşantı sonrasında kişinin çevresine uyum sağlamasında ne kadar zorlandığı, sosyal desteğin olup olmadığı gibi faktörler kişinin bu olumsuz anı ve yaşantılar nedeni ile ileride psikolojik sorunlar yaşayıp yaşayamayacağı üzerinde etkiye sahiptir.
Kişinin gündelik yaşamında meydana gelen bir takım tetikleyici olaylar ya da durumlar, geçmişte olan travmatik anıyı, olumsuz düşünceleri, sahneleri, duyguları ve beden duyumsamalarını harekete geçirebiliyorsa travmatik süreç devam ediyor ruhsal olarak hala yara iyileşmemiş demektir. Normalde doğal bir iyileşme sürecinde, geçmişteki olumsuz bir olayı hatırlasak bile o olayın duygusal içeriğini o olayın yaşandığı günkü gibi hissetmeyiz.
Sağlıklı bir süreçte beynimiz yaşanılan olumsuz yaşantının etkilerini zamanla işler. Beynin bu doğal bilgi işleme süreci sonucunda kişi eski travmatik olaydan bir ders çıkarmış olur sadece. Hatırlasa da bu olayla ilgili ya çok az rahatsızlık duyar ya da duygusal olarak çok fazla zorlanmaz. İşte emdr terapisi yaptıranlar ve fayda görenler, bu doğal bilgi işleme süreci tıkanıklığa uğrayan ve yaşanan olumsuz olay ya da olaylarla ilgili resim, düşünce ve duygular işlenmeden kalan kişilerdir. Çünkü bu tıkanmışlık kişide geçmişin etkisinden kurtulamama hissini yaratır. Mantık bu olayın geçmişte kaldığını söylese de kişi yaşadığı olumsuz anının ve olayın duygusal etkisinden kurtulamaz.
Eğer olumsuz anı ve olay bir şekilde kesintiye uğramışsa –ki genelde çocukluk döneminde başetme kapasitemizin çok üzerinde olan olumsuz olaylar bu süreci kesintiye uğratır – işte bu anının işlemenme sürecinin kesintiye uğraması, beynin normal işlemleme, travmatik anının, diğer anılar gibi doğal işlemlerden geçerek depolanmasını önlemektedir. Emdr tedavisi olanlar yorumları genelde emdr tedavisi sonucunda iyileştikleri, iyileşmeyi de artık bu olumsuz anıların kendileri için bir yük oluşturmadığını sanki, Emdr terapisi teknikleri ile acı anıların silindiğini söylediklerine çoğu zaman şahit olmuşumdur. Burada aslında emdr terapisi ile acı anılar silinmez asla, sadece “SİNDİRİLİR”.
EMDR tedavisi, birçok geleneksel psikolojik yaklaşımın öğelerini bünyesinde bütünleştiren ve bunları yapılandırılmış protokollerde birleştiren karmaşık bir terapötik yaklaşımdır. Bunlar arasında psikodinamik, bilişsel davranışsal, fizyolojik ve etkileşimli terapiler yer almaktadır.
Sonuç olarak, EMDR terapisi, tedavi sonucuna katkıda bulunduğu düşünülen birçok terapi yaklaşımının etkili bileşenlerini içerir. EMDR terapisi, bilişsel, duyuşsal, duygusal ve somatik bileşenlerle çalışmayı gerektirir.
4. Göz Hareketleri EMDR Tedavisi İçin Gerekli Midir?
EMDR terapisi yapılırken göz hareketleri ile işlemleme yapma çoğu zaman en fazla kullanılan yöntem olarak görülse de, EMDR tedavisi sadece göz hareketlerin kullanımına dayalı olan basit bir işlem değildir. Tedaviye etki edebilecek ve katkıda bulunduğu düşünülen sayısız bileşen içeren karmaşık bir psikoterapidir. Göz hareketleri, danışanın dikkatini dış bir uyarana odaklarken aynı anda içsel rahatsız edici anı ya da görüntüye de odaklanabilmesi amacı ile kullanılır. Danışan zihninde kendini rahatsız edici anıya odaklanırken bilateral uyarım denilen ikili dikkat uyaranı beynin hem sağ hem sol yarımküresini uyarmak amacı ile kullanılır. Ancak sadece göz hareketleri uyarımı değil, ellere ya da bacaklara vurma ve işitsel uyarım dahil olmak üzere çeşitli başka uyaranlar da sıklıkla kullanılmaktadır. Burada önemli olan danışanın kendisinin en rahat odaklanabileceği uyarımı kendisinin seçmesidir.
5.Göz Hareketlerinin Terapide Nasıl Bir İşlevi Vardır?
EMDR yöntemini geliştiren Shapiro, rahatsız edici düşüncelere eşlik eden duygusal sıkıntının, gözlerin kendiliğinden ve hızla hareket etmesiyle ortadan kalktığını fark etti. Bu etkiyi denemeye başladı ve başkalarının da gözlerini hareket ettirdiğinde, üzücü duygularının dağıldığını belirledi. Terapideki “sihirli değnek” olan bu teknik aslında uyku esnasında REM evresinde beynimiz hızlı göz hareketleri ile o güne ait olan bilgileri yeniden işlemlerken her gün yapmaktayız. Göz hareketleriyle limbik sistem ve amigdala merkezini uyarıp duygu olarak kodlanan uyaranları amigdaladan çıkarıp tekrar ve doğru bir şekilde işlemlenmesini sağlanmaktadır. Beynin sol yarımküresine kaydedilen travmaların, bilateral uyarım (hem sağ hem sol beyni uyarma, göz hareketleri ya da ellere vurma ya da bir sağ kulağa bir sol kulağa ses vererek) ile sağ yarımküreye aktarılıp olumsuz anı yeniden işlemlenerek bu anının eskisi kadar duygusal ve duyumsal rahatsızlık uyarması azaltılıp bir nevi anının duyarsızlaştırılması sağlanıyor. EMDR’ın bu tekniğini şöyle bir metafor ile açıklayabiliriz:
Vücudumuz birden bire aniden o an baş edemeyeceği kadar çok ve yoğun bakteri, virüs ve mikropla karşılaştığı an yapacağı ilk iş bunlara karşı savunmaya geçmek değil önce bu enfekte olan yerin etrafını çevirerek yayılmasını engelleyecek şekilde “apse” haline getirmesidir. Daha sonra azar azar buradaki enfekte olan yeri her seferinde baş edebileceği miktarlarda kana karıştırarak bu apseyi iyileştirir. Bu süreçte ise ateş, ağrı zonklama vb bir çok etkilerini hissederiz. Ancak hepimizin bildiği gibi herkesin bağışıklı sistemi aynı şekilde çalışmaz. Kimimiz sistemi bu apseyi zaman içinde yok edebilirken kimimizin bağışıklık sistemi apseyi olduğu gibi orada bırakır. Eğer bir gün birden patlar ve kanımıza karışırsa bizi zehirleyebilir ya da her gün orada durdukça ağrı, ateş vb. semptomlarla günümüzün her anında kendini hissettirebilir.
Başımıza gelen travmatik olaylarda bu “apse” örneğine benzetilebilir. Beyin başedemiyeceği yoğunluk ve şiddette gördüğü durumlarda kendini korumaya almak için güvenli modda çalışır bir nevi. Stresle başetme mekanizmamızın çok üstünde olan olumsuz yaşantılar işlenmeden birden sol beyinde bir apse gibi etrafı çevrilir ve ham halde tutulur. Beyin, travmatik anıları hemen işlemek yerine saklar ve beyne hapseder. Ama bilinçaltında bu travmaların etkisi devam ettiğinden travma sonrası stres bozuklukları, davranış sorunları, uykusuzluk, hassaslaşma, alkol bağımlılığı gibi uzayıp giden olumsuzluklar ortaya çıkabilir.
Bazılarımız bu travmatik anımızı yavaş yavaş her geçen gün biraz biraz işler ve anıyı yeniden işler ve anlamlandırır. Ancak herkes için bu süreç mümkün olmayabilir. Bazılarımızda bir sivilce çıktığında kendiliğinden geçerken bazılarımızda ise sivilcenin içindeki iltihabı nasıl sıkmadan sivilce kaybolmaz ise travmatik anılar da böyledir. İşte EMDR terapisti sol yarımkürede işlenmeden tutulan ham haldeki anıların yeniden işlemlenerek yeniden anlamlandırılmasını sağlıyor. Burada göz hareketleri ile uyarım sadece yaranın kabuğuna atılan neşterden farksızdır. Önemli olan EMDR protokülün bütün halinde işleyişidir. Emdr Terapisi İçin yayınladığım bir önceki Emdr Terapisi Nedir? yazıma göz atabilirsiniz.
6.EMDR Terapisi Hipnoza Benziyor mu? Benzerlikleri ve Farklılıkları Nelerdir?
Her iki yöntem de bilinçdışındaki işlenmemiş travmalar üzerinde çalışılsa da EMDR terapisi hipnozdan farklı bir terapi yöntemidir. Hipnoz uygulaması sırasında kişinin gevşemiş bir zihinsel duruma geçmesi -trans hali- gerekmektedir. Kişinin dikkatinin önemli bir bölümünün içsel dünyasına odaklanması amaçlanır ve kişi belirli telkinlerle yönlendirilir. EMDR terapisinde ise hipnozdaki gibi bir trans haline girilmesi amaçlanmaz ve gerekmez. Bilinçli olarak olumsuz duygular geldiğinde bunları yaşamak ve böylece çözümlenmesini sağlamak üzerine odaklanılır. Psikolog ya da Terapist danışanı telkinlerle yönlendirmez. EMDR terapisini alan kişi daha aktif bir roldedir ve anıyı işleme sırasında istediği zaman ara verebilmektedir.
7.EMDR Başarı Oranı Yüksek Bir Yöntem Midir?
Eğer sözü edilen travmatik bir yaşantı ve anıysa EMDR yönteminin başarı oranı çok yüksek bir tekniktir. Ancak bu yöntem herkeste aynı başarı oranına sahip olmayabilir.
8. 3 seans EMDR Terapisi Aldım Ama Hiçbir Değişiklik Yok. Ne yapmalıyım?
EMDR terapisi etkisini ilk seanstan itibaren gösteren hatta bir çok travma kökenli sorunu ilk seansta çözen bir yöntemdir. Eğer 3 seans alıp değişen herhangi bir şey yoksa EMDR yöntemi size uygun bir yöntem değildir.
9.EMDR Terapisinde Daha İlk Görüşmede Hemen Çalışmaya Başlanıyor mu?
Hayır. Öncelikle genel bir değerlendirme yapılır. Mevcut sorunlar, kişilik yapısı, kişisel öykü, terapi beklentileri, EMDR tedavisine uygunluk vb. bilgiler genel hatlarıyla alınır. EMDR ile travmaları ele almaya başlamak için psikolog ya da terapist ile güvene dayalı bir terapotik ilişki geliştirebilmelisiniz. Bundan sonra duygu kontrolü yöntemlerini öğrenmeyi içeren danışanın ‘kendi kendisini rahatlatabilme’ becerisine sahip olduğunun değerlendirildiği bir hazırlık dönemi gerekmektedir. Terapist gerekirse bu gevşeme yöntemlerini hazırlık aşamasında danışana öğretir. Danışanlar genelde bir ya da iki seans sonrasında anıları işlemeye başlamaya hazır hale gelmektedir.
10.Travmatik Anılarımdaki Rahatsızlığımı Aynen Geçmişteki Yoğunluktaki Gibi Tekrar Yaşayacak Mıyım?
EMDR terapisi alan danışanlardan travmatik anı ve düşüncelerinin hissettirdiği rahatsızlıklarını seansta uzun süre boyunca yoğun bir şekilde yaşamaları hedeflenmez. Ancak bu hiçbirşey hissetmeyecekleri anlamına da gelmez. Danışanların bu olumsuz yaşantıları tolere edebilecekleri sınırlar içerisinde kalmaları sağlanır. EMDR terapisi sırasında yüksek düzeyde bir rahatsızlık hissi olursa da bu sadece birkaç dakika sürer ve sonrasında hızla rahatlama sağlanır.
11.EMDR Tedavisin Yan Etkisi Var mıdır?
Bilgisiz ve tecrübesiz bir EMDR terapisti ya EMDR psikologu ellerinde bilinç dışında bastırılmış olan travmatik olayların gün yüzüne çıkmasıyla daha zor günlerle karşılaşalabilirsiniz. Diğer terapi yöntemlerine hakim EMDR yöntemini bu terapilere eklemleyebilmiş Deneyimli bir EMDR psikologu ile çok hızlı şekilde ilerleyebilirsiniz.
Bunu tecrübesi bir doktorun ameliyat etmesine benzetebiliriz. Bundan dolayı sadece EMDR eğitimi almış psikolog ve psikoterapist değil psikoterapi alanında tecrübeli ve uzman bir psikolog ve psikoterapist daha doğru bir seçim olacaktır.
Bununla beraber EMDR terapisi süreci ve sonrasında rahatsız edici ve çözülmemiş anıların ortaya çıkması ve bunlarla yüzleşmek acı verici olabilecektir.
Bazı danışanlar bir terapi seansı sırasında, ne kendisinin ne de terapistin bekleyemeyeceği, tedavi seansı sonrasında olumsuz anı ve yaşantıya bağlı olarak yüksek düzeyde bir duygu veya fiziksel duyumlar da dahil olmak üzere reaksiyonlar yaşayabilirler. Bunlar; hayaller, yoğun anılar, hisler ve gerçekçi rüya görme vb. olabilir (Bunlar yan etkileri değildir, anıların işlenmesi sırasında görülebilen reaksiyonlardır)
12.EMDR tedavisinden ne beklemeliyim?
Her vaka benzersizdir, ancak her psikolog ya da psikoterapistin takip etmesi gereken standart bir aşamalı yaklaşım vardır. Bu aşamalar, tam anamnez alınması, danışanın hazırlanması, hedeflerin ve bileşenlerin belirlenmesi, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek zamanla ilişkili yönlerinin aktif olarak işlenmesi ve devam eden değerlendirmeyi içerir.
Öncelikle terapistinizle güvene dayalı bir ilişki geliştirilmeli ve seanslara daha sonra geçilmelidir. Bu terapotik ittifak oluştuktan sonra;
Terapistiniz sizden travmaya yol açan anıları ve bu anıların sizde yarattığı hisleri listelemesi ve bu hislerin yoğunluğunu derecelendirdikten sonra siz en çok etkilediğini düşündüğünüz anıdan yola çıkarak işe başlayabilir.
Size en uygun olan ve en iyi odaklanabileceğiniz uyarımı seçmenizi ister. Bu terapistin parmaklarını takip ederek gözlerinizi bir sağa bir sola hareket ettirmek olabileceği gibi bir sağ bir sol kulağınıza verilecek olan bir ses tonu ya da dizlerinize kalem gibi bir nesne ile dokunmak olabilir.
Siz anıya odaklanırken terapistiniz ise bilateral uyarımları vermeye başlar ve sonrasında sizden hissettiklerinizi paylaşmanızı ister. Genelde seanslar bu şekilde ilerleyecektir. Terapi sürecinde , anılarınız olumsuz duygusal etkisi duyarsızlaşırken bir yandan da anının siz de yarattığı olumsuz bilişsel olumlu bilişlerle yer değiştirecektir. Belli bir seans sonra artık yaşadığınız olumsuz anının en rahatsız edici ve önemli sahnesinin sanki silindiğini eskisi gibi duygusal etkisinin kalmadığını fark edeceksiniz.
13.Kaç Seans Sonra Olumsuz Anı ve Yaşantılarımdan Kurtulurum?
Seans sayısı, belirli problemlere ve danışanın geçmiş yaşam öyküsüne bağlıdır. Ancak, yapılan çalışmalar 3 seansta tek bir travmanın işlenebileceğini göstermiştir. Her rahatsız edici olayın işlenmesi gerekmese de, terapi seansları olumsuz yaşantının karmaşıklığına bağlı olacaktır. Araştırma sonuçlarına göre ortalama her bir olumsuz yaşantı ya da travma için minimum 3 maksimum 12 seansta %70 oranında iyileşme kaydedildiği söylenebilir.
Koca bir hayatın yaralarını sarmak kolay olmayabilir. Bu nedenle kısa sürede büyük ilerlemeler kaydetmeyi beklemek de gerçeklikten uzak ütopyalar olarak kalabilir. Bazen ilk 1-2 seans sonunda ciddi ilerlemeler kaydedilirken bazı danışanların yaşadığı sorun ve travmanın derecesi ve çeşitliliği sabırlı olmayı gerektirmektedir. EMDR terapinin temelde yaptığı şeyler; geçmişe yönelik bakış açınızı değiştirebilmek, beyninizin yanlış kodlaması sonucu sizde travmaya neden olan olayları yeniden hatırlatarak beynin bu defa bu anıları sağlıklı bir şekilde kodlamasını sağlayabilmek ve olaylara yönelik hassasiyetinizi azaltabilmektir. Bunlar gerçekleştiğinde siz daha olgun ve geçmişi bırakıp geleceğe bakabilen bir insan haline geliyorsunuz. Bu bakış açısı değişimi ise insanın tüm hayatını baştan aşağı değiştirebilir.
Bir anıyı ele almak benzer türdeki üzerinde çalışılmamış anıları da olumlu yönde etkilediğinden dolayı EMDR terapisinde geçmişteki her bir olumsuz deneyimi tek tek çalışmak gerekmemektedir.
Terapinin uzunluğu, üzerinde mutlaka çalışılması gereken anıların sayısına ve kişinin ilerleme hızına göre önceden açık bir şekilde planlanmaktadır. Genel olarak EMDR terapisinin kısa süreli bir terapi yaklaşımı olduğu söylenebilir.
14.EMDR Terapi Sürecinde Yapmam Gerekenler Var mı?
EMDR terapisi alırken sosyal destek sisteminizi harekete geçirmenizi öneririm. Arkadaşlarınız, aile üyeleriniz ve dostlarınızın desteğine daha fazla ihtiyacınız olabilir.
Aklınızdan ve kalbinizden geçenleri terapistinizle dürüstçe paylaşın. Bu süreçte çabalayın ve siz çabalamadıktan sonra sizin hayatınızı kimse sihirli bir dokunuşla dönüşüme uğratamayacağını bilin.
15.EMDR Sadece Travmatik Olaylarda mı Etkilidir?
EMDR özellikle travmatik olayları çözümlemede çok ciddi başarı sağlayan bir teknik olmakla beraber, depresyon, kaygı bozuklukları, panik atak, fobi, öfke sorunları, yas ve kayıp, takıntı, takıntı ya da OKB (obsesif kompulsif bozukluğu), cinsel taciz, beden algısı bozukluğu, migren ağrıları, kanser ağrıları ve psikosomatik rahatsızlıklarda kullanılabilir. Bununla birlikte sınav kaygısı, sigara bıraktırma, özgüven performans geliştirme ve öfke kontolü durumlarında da oldukça etkilidir.
16.EMDR Çocuklara Uygulanabilir mi?
Evet. Çocuklar için ayrı bir protokolü bulunmaktadır. Terapiyi uygulayacak psikolog ya da psikoterapistin bu konuda da ek bir eğitim almış olması gerekmektedir.
17.EMDR Terapisti mi Yoksa EMDR Terapi Eğitimi Almış Deneyimli Bir Psikoterapist mi Daha Faydalı Olacaktır?
EMDR bir çok psikoterapi yaklaşımın en etkili yönlerini bir araya getiren bir terapi çeşididir. Bundan dolayı diğer terapi yöntemlerinde deneyimli olup daha sonra EMDR terapi eğitimini almak terapi sürecinin başarı şansını artıracaktır.
18.EMDR Terapisi Kimler İçin ve Ne Zaman Uygun Değildir?
Kişinin bazı konularda duygusal acıları yaşayabilme kapasitesi gereklidir ve kendi kendini sakinleştirebilme yetisi olmalıdır. Bununla birlikte psikotik bozukluklarda ağır kişilik bozukluklarında etkisi sınırlıdır.
Eğer daha yeni bir kayıp yaşamış ve yasını tutmadıysak EMDR uygulamak doğru bir seçenek değildir. Kişini kaybın yasını tutması gerekli ve faydalıdır. Yas süreci kişiyi olgunlaştırır, büyütür ve hayata bakışını değiştirir. Yas sürecinden sonra –en az 6 aylık bir süreden sonra- gerekli ise EMDR yapılabilir.
19.EMDR Terapisinin Etkileri Kalıcı Mıdır?
EMDR terapisi tamamlandıktan sonra danışanların 3, 9, 15 ay ve 5 yıl sonra mevcut psikolojik durumlarının incelendiği araştırmalarda birçok danışanın terapide elde ettikleri faydaları koruduğu bulunmuştur.
20. EMDR TERAPİSİ ZARARLI MI?
Emdr terapisi sadece bir psikoterapi tekniğidir. EMDR terapisin dayandığı kuramlar, psikodinamik terapi, bilişsel davranışçı terapi ve rogerian terapi yaklaşımlarına dayanmaktadır (Kaynak) Bundan dolayı bazen bize sorulan emdr terapisi zararları mı? Sorusunun bana göre yanıtı bu terapiler de uzmanlaşmamış ancak gidip emdr terapisi almış kişilerin yapmış oldukları uygulamaların bazen danışanlara zarar verebileceğini düşünüyorum. Bu terapilerde uzmanlaşmı ve uzun yıllar psikoterapi deneyimi olan emdr psikologları ya da terapistlerinin danışanlarına zararı olmaz belki faydası olmayabilir.
Bundan dolayı emdr terapisi zararlı mı sorusun cevabı psikoterapistin yetkin ve yertli olmasına göre değişen bir sorudur emdr terapisin kendisine bağlı değildir.
21. EMDR TERAPİSİ ONLİNE ŞEKİLDE YADA EVDE EMDR TERAPİSİ YAPTIRMAM MÜMKÜN MÜ?
EMDR terapisi özü itibari ile yüzyüze yapılması daha uygun bir terapi olsa da özellikle pandemiden sonra online uygulama şeklinde kullanımı yaygınlaşmıştır. Online emdr terapi yapan yurtdışında psikologlar uzun zamandır bu yöntemi denemektedir.
Online terapi sürecinde bilateral uyarımların takibi ve bedensel değişkliklikerin fark edilip sürecin kontrolü gibi bir çok detaya uyulduğu sürece EMDR terapisi online olarak verilebilir. Yüzyüze iletişimin verdiği güven duygusunu online emdr tedavide de sağlamak temel koşuldur.
Çevrimiçi EMDR Terapisi Nedir ve Seanslar Nasıl İşler?
Çevrimiçi EMDR, bu yapılandırılmış terapi protokolünün, güvenli bir video konferans platformu aracılığıyla uygulanmasıdır. Terapist ve danışan, farklı yerlerde olsalar da seansı gerçek zamanlı olarak gerçekleştirirler.
“Peki ama o kritik olan göz hareketleri nasıl yapılıyor?” diye merak ediyor olabilirsiniz. Terapistler bu konuda çeşitli kanıtlanmış yöntemler kullanır:
- Görsel Uyaran: Terapist, parmağını ekranda sağa ve sola hareket ettirerek danışanın gözleriyle takip etmesini isteyebilir. Daha sık kullanılan yöntem ise, terapistin paylaştığı ekrandaki bir noktanın veya ışığın ritmik bir şekilde hareket etmesini sağlayan özel yazılımlardır. Danışan bu noktayı gözleriyle takip eder.
- İşitsel Uyaran: Danışan bir kulaklık takar ve terapist, sırayla sağ ve sol kulaktan gelen “bip” sesleri gibi çift yönlü sesler kullanır.
- Dokunsal Uyaran: En yaygın ve pratik yöntemlerden biri de “Kelebek Kucaklaması” (Butterfly Hug) adı verilen tekniktir. Terapist danışana kollarını göğsünde nasıl çaprazlayacağını ve sırayla omuzlarına hafifçe nasıl dokunacağını öğretir. Danışan, terapistin yönlendirmesiyle bu ritmik dokunuşları kendi kendine uygular.
Bu yöntemlerin tümü, yüz yüze terapidekiyle aynı amaca hizmet eder: Beynin iki yarım küresini uyararak donmuş anının işlenmesini sağlamak.
En Önemli Soru: Bilimsel Kanıtlar Çevrimiçi EMDR İçin Ne Diyor?
Bir ekran aracılığıyla yapılan bu uyaranlar, bir terapi odasındaki kadar etkili olabilir mi? Bu, hem danışanların hem de bilim insanlarının en çok merak ettiği soruydu. Son yıllarda yapılan yüksek kaliteli bilimsel araştırmalar, bu soruya net ve olumlu yanıtlar veriyor.
- Kapsamlı Analizler Güven Veriyor: Örneğin, 2023 yılında Frontiers in Psychiatry gibi saygın bir bilimsel dergide yayımlanan ve konuyla ilgili 16 farklı bilimsel çalışmayı bir araya getiren kapsamlı bir analiz, çevrimiçi EMDR’nin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltmada oldukça etkili ve umut verici olduğunu ortaya koymuştur.
- Yüz Yüze Terapiyle Karşılaştırmalar: En heyecan verici bulgulardan biri de çevrimiçi EMDR’nin, geleneksel yüz yüze terapiyle kafa kafaya karşılaştırıldığı çalışmalardır. PubMed gibi tıp literatürünün en önemli veri tabanlarında yer alan çalışmalar, terapiyi tamamlama oranları, tedavi memnuniyeti ve en önemlisi semptomlardaki azalma açısından iki yöntem arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Bu, çevrimiçi EMDR’nin sadece “biraz işe yarayan” bir alternatif değil, yüz yüze terapi kadar güçlü bir seçenek olduğunu kanıtlar niteliktedir.
- Randomize Kontrollü Çalışmalar (RKÇ): Bilimsel kanıtın altın standardı sayılan RKÇ’ler de bu bulguları desteklemektedir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, çevrimiçi EMDR’nin trafik kazası mağdurlarında travma belirtilerini önemli ölçüde düşürdüğünü kanıtlamıştır.
22. EMDR TERAPİSİ EĞİTİMİNİ KİM VERİYOR?
Türkiye’de EMDR Terapisi Derneğinden alabilirsiniz.
Online EMDR Tedavisi
Psikolog, Psikoterapist Dr.Hüseyin Doğan
EMDR Psikologu Psikoterapist Dr.Hüseyin Doğan
KAYNAKÇA
McGowan, I. W., Fisher, N., & Lazberg, M. (2021). A systematic review of the evidence for the delivery of eye movement desensitization and reprocessing (EMDR) therapy via telehealth. Journal of EMDR Practice and Research, 15(4), 241-255. https://doi.org/10.1891/EMDR-D-21-00015
Menzies, R. (2022). A naturalistic comparison of the effectiveness of online vs. in-person eye movement desensitisation and reprocessing (EMDR) therapy. Counselling and Psychotherapy Research, 22(4), 856–864. https://doi.org/10.1002/capr.12497
Pérez-García, G., Tellez, A., de la Maza, M., & Moreno-Alcázar, A. (2023). An online EMDR protocol for the treatment of PTSD and subthreshold trauma symptoms: A randomized controlled trial. Frontiers in Psychiatry, 14, 1145398. https://doi.org/10.3389/fpsyt.2023.1145398
Shapiro, F. (2018). Eye movement desensitization and reprocessing (EMDR) therapy: Basic principles, protocols, and procedures (3rd ed.). The Guilford Press.
Guzel bir kaynak olmus. Okuyup umutlaniyor insan. ama nasil baslanabildigi konusunda hala bir fikir edinemedim. kimileri psikolog tarafindan onerilmesi gerektigini soyluyor. yurtdisinda yasayan ve cok fazla Turkiye’ye gelemeyecek bir insan olarak ne yapabilirim bilmiyorum. ana dilde ve de yuzyuze olmasi saniyorum ki daha dogru olacaktir. arastirmaya devam!
Hayatınızda yaşadığınız büyük travmalar (kaza, ölüm, kayıp, taciz ya da tecavüz vb) ya da küçük travmalar (sevgi yakınlık, bağlanma, değerli olma gibi ihtiyaçların karşılanmadığı) tüm durumlarda gönül rahatlığı ile emdr tedavisi alabilirsiniz.