Online Psikolog Seansı

Online Terapi Dünyasına Hoş Geldiniz: Bir Psikoterapistin Gözünden Kapsamlı Bir Rehber

 Psikoterapist Dr. Hüseyin Doğan NIP & SKJ Kayıtlı Master Psikolog (Hollanda), Fulbright Eski Bursiyeri (ABD)

Sevgili Danışanlarım,

19 yılı aşkın meslek hayatımda, 10.000’e yakın danışanımın hayatına dokunma ve onların ruhsal yolculuklarına eşlik etme fırsatı buldum. Fulbright bursiyeri olarak Amerika’da verdiğim derslerden, Hollanda’da NIP ve SKJ kayıtlı bir master psikolog olarak yürüttüğüm çalışmalara kadar her deneyimim, bana ruh sağlığı hizmetlerinin ne kadar dinamik ve dönüştürücü olabileceğini gösterdi.

Bugün, bu dönüşümün en güçlü motorlarından biri olan online terapi üzerine konuşmak için buradayım. Irvin Yalom’un terapinin, “danışanın kendi içindeki büyüme engellerini ortadan kaldırmakla ilgili” olduğu yönündeki derin kavrayışı gibi, teknoloji de artık sadece hayatımızı kolaylaştıran bir araç değil; aynı zamanda ruhumuza şifa bulma yolunda bize yeni kapılar açan bir köprü haline geldi. Bu rehberde, bir uzman olarak tüm birikimimle online psikolog desteğinin ne anlama geldiğini, geleneksel terapiyle farklarını, çift terapisi online veya online EMDR gibi özel alanlardaki etkinliğini, özellikle yurtdışında yaşayan Türkler için sunduğu paha biçilmez fırsatları ve online terapinin etik boyutlarını tüm şeffaflığıyla ele alacağım. Amacım, aklınızdaki soruları gidermek ve güvenilir bir online psikolog tavsiye sürecinde size yol göstermektir.

Gelin, bu yolculuğa birlikte çıkalım.


1. Online Terapinin Yükselişi: Neden Bu Kadar Popüler Oldu?

Online terapi, en basit haliyle, teknolojinin yardımıyla ruh sağlığı desteğini size ulaştırdığımız modern ve etkili bir yoldur. Bu, farklı bir terapi ekolü değil, yetkin bir uzmanın profesyonel desteğini sunma biçimidir. Yıllar boyunca hem Türkiye’de hem de Hollanda’da çalışırken gördüm ki, pek çok insan için terapiye ulaşmanın önünde görünmez duvarlar olabiliyor. İşte online terapi, bu duvarları yıkan bir güç oldu.

  • Erişilebilirlik: Sınırları Kaldıran Terapi Küçük bir şehirde, uzmanlaşmış bir terapiste ulaşımın zor olduğu bir yerde veya fiziksel bir engeliniz nedeniyle evden çıkmakta zorlandığınız bir durumda olduğunuzu düşünün. Online terapi, coğrafi konumunuz ne olursa olsun, ihtiyaç duyduğunuz alanda uzmanlaşmış, deneyimli bir psikoterapiste ulaşmanızı sağlar. Bu erişilebilirlik, Carl Rogers’ın her bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğu inancıyla örtüşür; zira terapiye ulaşım, bu potansiyelin kilidini açmanın ilk adımıdır.

  • Zaman ve Maliyet: Hayatınıza Uyan Terapi Günümüzün yoğun temposunda terapiye zaman ayırmak zorlayıcı olabilir. İşe veya okula ara vermek, trafikle boğuşmak, seans öncesi ve sonrası kaybedilen zaman… Online terapi, tüm bu pratik zorlukları ortadan kaldırır. Kendi belirlediğiniz uygun bir zamanda, evinizin konforunda seansınıza katılabilirsiniz. Ayrıca, ofis kirası gibi ek maliyetlerin olmaması, online terapi ücretlerini bazen daha ulaşılabilir kılabilir.

  • Gizlilik ve Konfor: Kendin Olmanın Rahatlığı Danışanlarımdan en sık duyduğum şeylerden biri, kendi evlerinin tanıdık ve güvenli ortamında olmanın onlara ne kadar iyi geldiğidir. Bir terapistin ofisine girerken görülme veya bir tanıdıkla karşılaşma endişesi olmadan, kendinizi en rahat hissettiğiniz yerden terapiye katılmak, daha açık ve samimi olmanızı sağlar. Bu, özellikle toplumsal baskı veya “damgalanma” (stigma) endişesi taşıyan bireyler için paha biçilmez bir avantajdır. Lori Gottlieb’in de vurguladığı gibi, terapinin temelinde derin bir güven yatar ve danışanın kendini güvende hissettiği bir ortam, bu güvenin oluşmasını kolaylaştırır.

  • Devamlılık: Kesintisiz Destek Terapinin başarısındaki en kritik faktörlerden biri sürekliliktir. İş seyahatleri, tatiller, hatta başka bir ülkeye taşınma gibi durumlarda bile online terapi sayesinde seanslarınıza ara vermeden devam edebilirsiniz. Bu, terapötik sürecin ivmesini korumak ve hedeflerinize daha istikrarlı bir şekilde ulaşmak anlamına gelir.


2. Online Terapi mi, Yüz Yüze Terapi mi? Etkinlik Karşılaştırması

Bir psikoterapist olarak benim için en önemli dayanak noktası bilimsel veriler ve klinik deneyimdir. Sıklıkla şu soruyla karşılaşıyorum: “Hocam, ekrana bakarak yapılan terapi gerçekten işe yarar mı?” Cevabım net ve kendinden emin: Evet, doğru koşullar sağlandığında kesinlikle işe yarar.

  • Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor? Yapılan sayısız meta-analiz ve bilimsel çalışma, online Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), psikodinamik terapi gibi farklı ekollerin; depresyon, panik bozukluk, sosyal kaygı, OKB gibi birçok durumda yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu kanıtlamıştır. COVID-19 pandemisi, bu alandaki araştırmaları hızlandırdı ve online terapinin güvenilir bir alternatif olduğunu bir kez daha teyit etti.

  • Terapötik İttifak: Ekrandan Kurulan Güven Bağı Terapinin kalbi, terapist ile danışan arasında kurulan güvene dayalı ilişkidir. Buna “terapötik ittifak” deriz. Empati, aktif dinleme, samimiyet ve profesyonellik, online ortamda da bu bağı güçlü bir şekilde kurmamızı sağlar. Carl Rogers’ın temelini attığı koşulsuz kabul ve empatik anlayış, fiziksel bir odada olduğu kadar, ekran üzerinden de derin bir bağ kurabilir. 19 yıllık deneyimimle söyleyebilirim ki, danışanlarımla aramdaki bağın gücü, fiziksel mesafelerle ölçülmüyor; önemli olan, Irvin Yalom’un da belirttiği gibi, kurulan ilişkinin özüdür.

  • Dezavantajlar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Elbette her yöntemin olduğu gibi online terapinin de dikkat edilmesi gereken yönleri var:

    • Teknolojik Sorunlar: Kesintili bir internet bağlantısı seansın akışını bozabilir.
    • Mahremiyet: Danışanın, seans sırasında yalnız ve rahatsız edilmeyeceği bir ortam sağlaması kritik öneme sahiptir.
    • Gözlem Sınırlılıkları: Beden dilinin tüm nüanslarını görmek her zaman mümkün olmayabilir, ancak deneyimli bir terapist sözel ve sözel olmayan diğer ipuçlarına odaklanarak bu açığı kapatabilir. Terapi, sadece sözcüklerden ibaret değildir; bir terapistin deneyimi, ekranın sunduğu kısıtlı görsel bilgiyi dahi anlamlı kılmaya yeter.
    • Kriz Durumları: Aktif intihar düşünceleri veya psikotik ataklar gibi acil müdahale gerektiren durumlarda online terapi uygun değildir. Bu tür durumlar, yüz yüze müdahale gerektirir.

3. Belirli Ruhsal Durumlarda Online Terapinin Gücü

Online terapi, özellikle “kaçınma” davranışının temel bir sorun olduğu durumlarda devrim niteliğinde bir çözüm sunar.

  • Panik Atak ve Agorafobi: Evden çıkmaktan korkan (agorafobi) bir birey için terapiye gitme fikri bile bir panik atağı tetikleyebilir. Online terapi, bu ilk ve en büyük engeli ortadan kaldırır. Tedavinin en önemli parçası olan “maruz bırakma” egzersizlerine, danışanın en güvende hissettiği kendi evinden, terapistin rehberliğinde başlanabilir.

  • Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): OKB tedavisinde altın standart olan “Maruz Bırakma ve Tepki Önleme (ERP)” tekniği, online ortamda inanılmaz etkilidir. Çünkü terapi, sorunun yaşandığı gerçek ortamda, yani danışanın kendi evinde yapılır. Bu, tedavinin kalıcılığını ve günlük hayata aktarılmasını (ekolojik geçerliliğini) artırır.

  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Travma çalışmasında en önemli şey güvendir. Danışanın kendi tanıdık ve güvenli mekanında olması, bu güvenlik hissini pekiştirir. Online EMDR gibi travma odaklı yöntemler, doğru güvenlik protokolleri oluşturulduğunda online olarak da başarıyla uygulanabilmektedir.

  • Sosyal Anksiyete: Sosyal ortamlarda yargılanma korkusu yaşayan biri için online terapi, kaygıyı tetikleyen bir sosyal duruma girmeden destek almanın en konforlu yoludur. Hatta Sanal Gerçeklik (VR) gibi teknolojilerle birleştirilerek güvenli bir ortamda sosyal beceri pratiği yapma imkanı sunabilir.


4. Özel Online Terapi Alanları: İlişkiler, Travmalar ve Gençler

  • Online Çift Terapisi: Yoğun programları olan, farklı şehirlerde yaşayan veya lojistik zorlukları olan çiftler için çift terapisi online formatta harika bir çözümdür. Kendi evlerinde olmanın rahatlığı, çiftlerin daha açık iletişim kurmasını sağlayabilir. Ayrıca, ekranda eşit bir şekilde yer almak, güç dengelerini olumlu yönde etkileyebilir.

  • Online EMDR Terapisi: Bu konuda özel eğitim almış bir uzman olarak söyleyebilirim ki, online EMDR doğru uygulandığında son derece etkilidir. EMDR’ın temelindeki çift yönlü uyarım (bilateral stimulation), ekrandaki bir ışık topu, kulaklıkla dinlenen sesler veya danışanın kendi kendine uygulayacağı “kelebek kucaklaması” gibi dokunsal yöntemlerle sağlanır. Burada kritik olan, terapistin deneyimi ve hem danışan hem de terapist için net bir güvenlik planının olmasıdır.

  • Online Ergen Terapisi: Teknolojiyle iç içe olan gençler için online terapi, bir ofise gitmekten daha doğal ve daha az korkutucu gelebilir. Sunduğu gizlilik, ergenlerin hassas konuları daha rahat paylaşmasına olanak tanır. Gençlerin toplumsal “damgalanma” kaygısı olmadan yardım alabilmeleri, Alain de Botton’ın “Duygusal Eğitim”de vurguladığı gibi, onların duygusal gelişimleri için hayati önem taşır.


5. Yurtdışında Yaşayan Türkler İçin Bir Can Simidi: Online Psikolog Desteği

Farklı bir ülkede “yeni bir hayat” kurmanın ne kadar heyecan verici olabileceği kadar, ne denli zorlayıcı olabildiğini de 10.000’e yakın danışanımla yaptığım seanslarda ve kendi akademik yolculuğumda (Amerika’daki Fulbright deneyimim gibi) yakından gördüm. Kültür şoku, yalnızlık, anavatan özlemi, kimlik ve aidiyet sorunları… Bu süreçte ana dilinizde ve kendi kültürel kodlarınızı anlayan bir uzmanla konuşabilmek, sadece bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Lori Gottlieb’in de gözlemlediği gibi, danışanlar kendilerini tam olarak ifade edebildikleri, anlaşıldıklarını hissettikleri bir ortamda derinleşim sağlarlar ki, bu da dil ve kültürel bağlamla doğrudan ilişkilidir.

  • Ana Dilde Terapinin Önemi: Duygularınızı, nüansları kaçırmadan, kendinizi en rahat hissettiğiniz dilde ifade edebilmek, terapinin temelidir.

  • Kültürel Anlayış: Terapistinizin sizin kültürel referanslarınızı, aile dinamiklerinizi ve göçmenliğin getirdiği özel stresi anlaması, terapötik bağı derinleştirir ve tedaviyi daha etkili kılar.

Bu noktada, coğrafi engelleri ortadan kaldıran online terapi, özellikle yurt dışında yaşayan Türkler için erişilebilir ve etkili bir destek sunar. Nerede olursanız olun, kendi dilinizde ve kültürünüzü bilen bir uzmandan terapi almak, sürecin derinliğini ve başarısını doğrudan etkiler.

Yurt dışında yaşayan Türkler ve de özellikle Almanya, Fransa, Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde hem bulundukları sistemleri tanıyan hem de Türk psikolojik dinamiklerine hâkim bir uzmana ulaşmakta zorlanabiliyor. Örneğin, Amerika’da yaşayan bir birey, hem ABD’nin akademik ve kültürel yapısını deneyimlemiş hem de Türk toplumunun değerlerini içselleştirmiş bir uzmanla çalıştığında, terapi süreci daha hızlı ve güvenli ilerleyebilir.

Benzer şekilde, Hollanda’da yaşayan Türk danışanlar, hem Hollanda sağlık sistemi içindeki işleyişi bilen (örneğin NIP ve SKJ kayıtlarına sahip) hem de Türkçe hizmet sunabilen bir psikologla çalıştıklarında, kültürel uyum süreci daha sağlıklı yürütülebilir. Bu da bireyin hem ruh sağlığını korumasına hem de yeni yaşam koşullarına adaptasyonunu kolaylaştırmasına katkı sağlar


6. Avrupa’daki Ruh Sağlığı Sistemleri ve Online Terapinin Rolü

Hollanda, Almanya, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinde, devlet destekli ruh sağlığı hizmetlerine ulaşımda maalesef uzun bekleme süreleri (yaklaşık 8 ay süren) ve bürokratik zorluklar yaşanmaktadır. Ruhsal bir sıkıntı içindeyken aylarca beklemek, kişinin durumunu daha da kötüleştirebilir.

Online terapi, bu sistemik boşlukları dolduran hayati bir çözüm sunar:

  • Bekleme Sürelerini Aşma: Genellikle çok daha hızlı bir şekilde seanslara başlayabilirsiniz.
  • Erişim Engellerini Düşürme: Sigorta kapsamı dışındaki durumlar veya daha uygun maliyetli seçenekler arayanlar için bir alternatif oluşturur.
  • Önleyici Destek: Sorunlar büyümeden, daha erken bir aşamada müdahale etme imkanı tanır.

7. Online Terapinin Çeşitli Yüzleri: Sizin İçin En Uygun Olanı Seçmek

Online terapi denildiğinde akla ilk video görüşmeleri gelse de, bu modern destek biçimi farklı formatlarda sunulabilir. Her bir modelin kendine özgü avantajları ve belirli ihtiyaçlara yönelik uygunlukları vardır:

  • Video Terapi (Görüntülü Görüşme): En yaygın ve genellikle en etkili bulunan modeldir. Terapistin yüz ifadelerini ve beden dilini gözlemlemeye olanak tanırken, danışanın da kendini daha görünür ve bağlantıda hissetmesini sağlar. Yüz yüze terapiye en yakın deneyimi sunar.
  • Sesli Terapi (Telefon Görüşmesi): Görüntülü konuşma imkanı olmayan veya kamera karşısında kendini rahat hissetmeyen kişiler için iyi bir alternatiftir. Özellikle ses tonu ve ifade üzerindeki odaklanma, bazı danışanlar için daha az baskılayıcı olabilir.
  • Yazılı Terapi (Mesajlaşma / E-posta): Belirli ruhsal durumlar veya iletişim tarzları için faydalı olabilir. Danışanların düşüncelerini ve duygularını yazarak organize etmelerine olanak tanır ve kendi hızlarında yanıt vermelerini sağlar. Ancak, anlık etkileşimin ve beden dili ipuçlarının eksikliği, bazı durumlarda derinlemesine çalışmayı zorlaştırabilir. Bu model genellikle diğer terapi biçimlerini destekleyici olarak kullanılır.

Seçim yaparken, kişisel tercihlerinizi, yaşadığınız zorlukları ve terapistinizin önerilerini göz önünde bulundurmanız önemlidir.


8. Online Terapiye Hazırlık: Seansınızdan En İyi Verimi Almak İçin İpuçları

Online terapi, evinizin konforunda gerçekleşse de, seansınızdan en iyi verimi almak için yapabileceğiniz bazı pratik hazırlıklar vardır:

  • Sakin ve Mahrem Bir Ortam Seçin: Seansınız sırasında bölünmeyeceğiniz, gürültüden uzak, kendinizi güvende ve rahat hissedeceğiniz bir yer seçin. Bu, bir yatak odası, çalışma odası veya kimsenin sizi duymayacağı bir köşe olabilir.
  • Teknolojinizi Test Edin: Seans öncesinde internet bağlantınızın, kameranızın ve mikrofonunuzun düzgün çalıştığından emin olun. Kulaklık kullanmak, hem ses kalitesini artırır hem de mahremiyetinizi pekiştirir.
  • Duygusal ve Zihinsel Alan Yaratın: Seansınızdan hemen önce yoğun iş veya aile sorunlarıyla meşgul olmak yerine, birkaç dakika kendinize zaman ayırın. Bir bardak su hazırlayın, derin nefesler alın veya kısa bir meditasyon yapın. Bu, zihinsel olarak seansa odaklanmanıza yardımcı olacaktır.

9. Güvenilir Online Psikolog Nasıl Seçilir? Uzman Tavsiyeleri

Bu, belki de en kritik adımdır. Bir uzman olarak size tavsiyelerim şunlar:

  • Diploma ve Lisansı Sorgulayın: Terapistin psikoloji veya PDR alanında üniversite diplomasını, aldığı uzmanlık eğitimlerini (klinik psikoloji, EMDR, çift terapisi vb.) ve mesleki kayıtlarını (Türkiye’de Türk Psikologlar Derneği, Hollanda’da NIP/SKJ kaydı gibi) sormaktan asla çekinmeyin. Bu, sizin en doğal hakkınızdır.

  • Deneyimine Bakın: Uzman yetkili olabilir, ama yetkin değildir bazen. Diploması eğitimleri tam olabilir ama tecrübesiz ise ya da sizinle bağ kuramıyorsa- genelde bunu ilk seansta hissedersiniz- genel deneyimi ve özellikle sizin sorun alanınızdaki tecrübesi azsa bu ciddi bir sorun olacaktır.  Bir terapistin çeşitli vaka ve insan hikayeleriyle olan karşılaşması, onların derinleşmesini ve danışanlarına daha iyi rehberlik etmelerini sağlar.

  • Ön Görüşme Yapın: Terapistle aranızda bir uyum olup olmadığını anlamak için kısa bir ön görüşme talep edin. Unutmayın, terapötik ilişki insani bir bağa dayanır. Carl Rogers’ın vurguladığı “koşulsuz olumlu kabul” ve “empatik anlayış” gibi temel unsurların bu ön görüşmede hissedilip hissedilmediğini değerlendirin.

  • Gizlilik Politikalarını Anlayın: Kullanılan platformun güvenli (şifreli) olup olmadığını ve gizlilik politikasını sorun. Özellikle Avrupa Birliği’nin GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü) gibi uluslararası veri güvenliği standartlarına uygunluk, güvenilirliğin önemli bir göstergesidir.

  • “Sahte Uzmanlardan” Korunun: Gerçekçi olmayan vaatlerde (“anında çözüm” gibi) bulunan, eğitim bilgilerini şeffafça paylaşmayan kişilerden uzak durun. Duygusal gelişim ve iyileşme zaman ve çaba gerektiren bir süreçtir, mucizevi çözümler vaat edenlerden kaçınılmalıdır.


10. Online Terapide Etik ve Güvenlik: Güvenli Bir Alan Yaratmak

Online terapinin sunduğu kolaylıkların yanı sıra, etik ilkelerin ve güvenlik protokollerinin titizlikle uygulanması büyük önem taşır. Bu, danışanın mahremiyetini korumak, veri güvenliğini sağlamak ve terapinin profesyonel sınırlarını muhafaza etmek demektir.

  • Veri Güvenliği ve Gizlilik: Kullanılan platformların uçtan uca şifreleme teknolojisiyle korunması, kişisel verilerin Avrupa Birliği’nin GDPR gibi uluslararası standartlara uygun olarak işlenmesi kritik öneme sahiptir. Terapistinizle görüşmeden önce bu teknik güvenlik önlemleri hakkında bilgi edinmek, sizin de hakkınızdır.
  • Profesyonel Sınırlar ve Etik Kodlar: Online ortam, fiziksel sınırlardan yoksun gibi görünse de, terapist-danışan ilişkisindeki profesyonel sınırlar titizlikle korunmalıdır. Terapistler, mesleki etik kodlarına (örneğin Türk Psikologlar Derneği veya Hollanda’daki NIP etik kuralları) bağlı kalmak zorundadırlar. Bu, randevu süreçlerinden ücretlendirmeye, acil durum yönetiminden seans dışı iletişime kadar her aşamayı kapsar.
  • Acil Durum Prosedürleri: Her ne kadar online terapi birçok durumda etkili olsa da, ani kriz durumlarında (aktif intihar riski, şiddetli psikotik epizodlar vb.) yüz yüze müdahale gerekebilir. Güvenilir bir online terapist, bu tür durumlar için net bir güvenlik planına sahip olmalı ve danışanla birlikte bir ‘acil durum iletişim protokolü’ belirlemelidir. Bu, hem danışanın güvenliğini sağlar hem de terapistin sorumluluklarını netleştirir.

Sonuç: Ruh Sağlığı Yolculuğunuzda Güçlü Bir Müttefik

Online terapi, doğru uzmanla ve doğru koşullarda yürütüldüğünde, ruhsal iyilik halinize ulaşma yolunda güçlü, esnek ve etkili bir müttefiktir. Coğrafi sınırları, zaman kısıtlarını ve toplumsal önyargıları aşarak psikolojik desteği herkes için daha ulaşılabilir kılmıştır.

Terapi Bir Süreçtir: Gerçekçi Beklentilerle Yol Almak Unutulmamalıdır ki, online terapi de yüz yüze terapi gibi bir süreçtir ve anında mucizeler vaat etmez. Lori Gottlieb’in de kendi terapi yolculuğunda deneyimlediği gibi, kişisel değişim ve iyileşme zaman, çaba ve sabır gerektirir. Bazen zorlayıcı, bazen yavaş ilerleyen anlar olabilir. Önemli olan, bu yolculuğa açık bir zihinle başlamak, terapistinizle kurduğunuz ilişkiye güvenmek ve kendinize karşı şefkatli olmaktır. Küçük ilerlemeler dahi, büyük dönüşümlerin habercisidir. Terapinin amacı, sorunları tamamen yok etmek değil, onlarla başa çıkma becerilerini geliştirmek, duygusal dayanıklılığı artırmak ve daha tatmin edici bir yaşam inşa etmektir.

19 yıllık meslek hayatım boyunca inandığım bir şey var: Yardım istemek bir zayıflık değil, kendine değer vermenin ve iyileşmeye yönelik atılmış en cesur adımlardan biridir. Online terapi, bu adımı atmanızı kolaylaştıran modern bir kapıdır.

Unutmayın, ruh sağlığı yolculuğunuzda yalnız değilsiniz. Sizin için doğru desteği bulmak, daha sağlıklı, bilinçli ve doyumlu bir yaşama atacağınız en değerli adımlardan biridir.

Sevgi ve saygılarımla,

Psikoterapist Dr. Hüseyin Doğan, PhD, NIP & SKJ Kayıtlı Master Psikolog (Hollanda) Fulbright Eski Bursiyeri (ABD)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top